reklam
reklam

20. Çıldır Göl Festivali ve Âşık Şenlik’i Anma Programının Ardından

Köşe Yazarı: NESLİHAN KALAYCI   Eklenme Tarihi: 26 Temmuz 2024, Cuma - 10:27   Okunma Sayısı: 49261

Yazısı için Maltepe Ardahanlılar Derneği Kurucu Başkanı ve Em.Uz. Eğitmen, aynı zamanda festivali de takip eden çok kıymetli Yaşar Geler hocamıza teşekkür ediyoruz.

**************************************************************************

Evet, bir festivali daha gürültüsü, patırtısı, sitemi, eleştirisi ve övgüsüyle geride bıraktık.

Yukarıda da dediğim gibi kimi memnun ve mutlu kimi mutsuz.

Ha bu yazımı yazarken öyle uzaktan habersiz vs. değil. Görüştüğüm, konuştuğum, bilgi aldığım ve sosyal medyadan yazılıp çizilenlere bakarak bir tahlil yapıyorum. Ne kimsenin borazanlığını yapıyorum ne de kimseye yaranma derdim var. Sadece gelişime katkı sunmak ve güzelliklerin oluşmasına destek olmak istiyorum.

İsteyen alır, istemeyen uzak durur, isteyen onaylar, isteyen de karşı duruş gösterir. Benimki sadece duyarlı bir vatandaş ve gazetecilik görevidir.

Kimler memnun ve mutlu?

Festivalde görev alanlar, davet edilenler, önemsenenler, ağırlananlar, kendilerini ev sahibi görenler, siyasi ve sosyal ilişkilerinde sorun olmayanlar.

Kimler memnun değil ve mutsuz?

Festivalde bir şekilde görev alamayanlar, davet edilmeyenler, kendini önemsenmemiş hissedenler, orada ağırlanmayanlar, kendini yabancıymış gibi hissedenler, siyasi ve sosyal ilişkileri olmayanlar.

Festivale eleştiriler:

Dernekler eleştiriyor, federasyon protesto ediyor, aşıkların bir kısmı yine eleştiriyor ve protesto ediyor, sanatçıların görev alamayanları eleştiriyor ve protesto ediyor, insanların bir kısmı eleştiriyor ve protesto ediyor.

Yalnız, eleştirilerin dozu bu kez biraz yüksek. Tepkiler verilebilir bu gayet normaldir. Eleştiri kültürünün gelişmesi de iyidir. Çünkü kişiler ve kurumlar kendilerini düzenleme ve geliştirme eğilimine girerler. Ha tabi ki bu kültürü edinmiş ve içselleştirmiş kişi ve kurumlardan söz ediyorum.

Bende naçizane birkaç soruyla eleştiri ya da bilgi edinmek istiyorum:

Mesela; Çıldır’ın yazarları, çizerleri, şairleri, ressamları, akademisyenleri, iş insanları, sanatçıları, aşıkları, kültür varlıkları vb. grupların bir envanteri tutulmuş mudur?

Bu bilgiler varsa davetler ve görevler bunlara yapılmış ve verilmiş midir?

Hep örneğini veririm, davet kültürü ne yazık ki Ardahan Belediye eski başkanlarından Faruk Köksoy ile gitti. Hiç unutmam, her etkinlikte hem özel kalemi vasıtasıyla bire bir aranırdık hem de derneklere ve kurumlara yazılı davetiyeler posta yoluyla iletilirdi. Hadi teknolojiyi kullanalım dersiniz ve bu davetleri bilgilerine göre bir tıkla sosyal medya vb. kanallarla yaparsınız ki hiçte zor değil ve an fazla bir memurun iki saatini alır ve kimseyi de kırmamış ve üzmemiş olursunuz.

Şimdi birkaç ta önermede bulunmak istiyorum ki belki gelecekte yapılacak olan etkinliklere ışık tutar ve bu eleştirileri yaşamamış oluruz:

Şimdi bu organizasyonları yapmak öncelikle yerel belediyenin, kaymakamlığın sonrasında da derneklerin varsa federasyonun görevi olmalıdır. Bunlar da bölgenin ekonomik yapısının çokta bu tür etkinliklere maddi katkı veremeyecek türden yerel yönetimler olduğu için özellikle iş insanları tarafından finanse edilir. Öncelikle bunu sağlamak için bir çalışma yapıp kafa yormak gerekir.

Sonrasında bu tür etkinlikler siyasi bir organizasyon olmadığı için herkesin imece usulü katkı koyması gerekmektedir. Çünkü ortak bir kültürel faaliyet icra edilecektir. Sen, ben, senin, benim demeden herkesin ve kurum ve kuruluşun sahiplenmesi önemlidir. Bunu Çıldır dışında birçok ilçede gayet güzel uyguladıklarını görüyoruz. Bence Çıldır bu konuda sınıfta kalmıştır.

Eleştirilere baktığımda çok haklı durumlar var bunu kabul ediyorum. Ama bizim Çıldır tabiriyle söyleyeyim küsmek, cığızlık yapmak bize yakışmaz. Daha önceki bir yazımda da bahsetmiştim. Çıldır Belediyesi ile anlaşamayabiliriz. İstediklerimiz örtüşmeyebilir. Fikir ayrılıklarımızda olabilir. Ancak, bizler Çıldırlıyız. Bu tür organizasyonlar Belediye Başkanın ya da bir başkasının organizasyonu değil ki. Bu organizasyon Çıldırlının organizasyonudur. Kendimizi Çıldırlı aidiyet duygusuyla yöneterek hareket etmemiz ve o adada o yerleşim yerinde o organizasyonun seyir ya da eğlence kısmında konumlandırmalıydık.

Yine Faruk Köksoy’un bir sözünü hatırlatayım istedim. Derdi ki, bizim insanlarımız gider kaymakamın, valinin ve benzerlerinin karşısında el pençe divan durur, kendi seçtiklerimizi de ne yazık ki yerden yere vururlar. Oysaki siyasi görüşüne bakılmaksızın seçtiğimiz insan bizim insanımız.

***************************************************

Yeni dönem için özellikle Âşık Şenlik Programı için yapılmasını beklediklerim:

-Profesyonel bir komite kurulması.

-Âşık Şenliğin doğum gününde ve ölüm yıldönümünde iki farklı etkinlik yapılması.

-Çıldırlı yazar, çizer, şair ve akademisyenler üzerinden paneller ve söyleşiler organize edilmesi.

-Âşıkların tamamıyla birlikte Aşıklarla Aşık Şenliği Anlama etkinliği organizesi yapılması.

-Çıldır Göl Festivalinde ise, sadece kabir ziyareti yapılıp dua edilmesi. Bu etkinlik aslında Çıldır Göl Festivalinde aynı gün sabah saatlerinde de yapılabilir.

-Âşıklar, sanatçılar, yazarlar, şairler, ressamlar, fotoğrafçıların envanterinin çıkarılması.

-Bu etkinliklerde ilgili ve isteklilere dönüşümlü yer verilmesi.

-Aşık Şenlik ile iliği eserlerin (anlatım ve şiir kitaplarının) toplanması ve bir sergi açılması.

-Âşık Şenlik ile ilgili görsellerden, fotoğraflardan bir sergi açılması.

-İlçemizde bulunan ressamlara Âşık Şenlik tabloları yaptırılıp sergilenmesi.

-Âşık Şenliğin yaşamını konu alan bir tiyatro çalışması yapılması. (Çıldır İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve okullardaki öğretmenlerden destek alınabilir)

Yeni dönem için Çıldır Göl Festivali programı için yapılmasını beklediklerim:

-Protokol konuşmaları vs. zaten işin standardı oluyor.

-Festival sonrası akşam saatlerinde Çıldır’ın sorunlarının tartışıldığı bir panel ya da söyleşi organize edilmesi.

-Tüm muhtarların davet edilip mahallesinin veya köyünün sorunlarını aktarması.

-Söyleşi ya da panel öncesi Çıldır’ın tanıtımı için hazırlanan bir slayt ya da video gösterimi yapılması.

-Festivaller eğlenceye dayalı oldukları için sadece sanatçılara yer verilmesi. Sanatçıların tamamını karşılayacak zaman yoksa dönüşümlü yapılması.

-Özellikle köylülerin katılımlarının sağlanması için güzergâhlara servis araçları çıkarılması geri taşınmalarının sağlanması. Bunu diğer ilçe belediyeleri ve il belediyesinden destek alarak sağlamak mümkün olur.

-İlçe dışında bulunan derneklere, federasyonlara ve ilgili kişilere mutlak davetiyeler göndererek davetler yapılması.

-İş insanlarının desteği ile etkinlik alanında ücretsiz su ve yemek dağıtımı yapılabilir.

-Çocuklara dönük animasyonlar yapılabilir ve çeşitli hediyeler dağıtılabilir.

-Çocuklara palyaçolar aracılığıyla çeşitli aktiviteler ve yüz boyama gibi farklılık yaratacak etkinlikler oluşturulabilir.

-Görüyoruz ki festivalde sadece büyükler yiyip, içip eğleniyor. Hiçbir çocuğa yer verilmiyor. Özellikle sahne performansında çocuklar değerlendirilebilir.

-Her köy derneği kendi çadırını kurmalı ve festivale taşıdığı üyelerini ya da köylülerini ağırlamalı.

-Ayrıca Federasyonunda yönetim çadırı olmalı ve kabullerini bu çadırda yapmalı.

-ÇILDIR TV ve varsa diğer TV kanalları da çok profesyonel bir şekilde yerini almalı ve tanıtımına destek vermelidir. Hatta özel bir bölüm ayarlamalı röportajlarını orada yapmalıdır.

Hadi bakalım görelim elini bu taşın altına sokacak kimler var görelim.

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam